24 Eylül 2016 Cumartesi

Barselona Gezi Notları



Avrupa’da gezdiğim şehirler arasında ilk 3’te yerini almış bir şehir Barselona. İspanya’nın ikinci büyük kenti olmakla beraber, İspanyol olarak bilinmekten nefret edip Katalan olduklarını ve dillerinin Katalanca olduğunu ısrarla vurgulayan bir halk yaşıyor Barselona’da.
Barselona’ya daha gelmeden şehirde çok sayıda hırsızlık vakasının yaşandığı konusunda aldığım uyarılar sonucunda ilk gün biraz tedirginlik yaşasam da, 3 gün boyunca çantama koala gibi yapışarak herhangi bir hırsızlık olayı yaşamadan Barselona’dan ayrıldım.

Sıcak bir Ağustos günü geldiğimiz Barselona’da plajlar bizi ‘Gel! Gel!’ diye çağırdı :), ama ilk misafirliğimizde şehrin tarih ve sanat kokan sokaklarını arşınlamayı tercih ettik. 


Konaklama
Bizim konaklamayı tercih ettiğimiz Tryp Barcelona Apolo Hotel meşhur La Rambla caddesi ve limana yürüme mesafesinde güzel bir oteldi, tavsiye ederim.
Nereleri görmeliyiz?
Barselona’nın yüksek bir noktası olan Montjuic tepesi içerisinde yer alan Montjuic kalesi, Palau Nacional, park ve bahçelerin yanı sıra, sizlere harika bir Barselona manzarası sunuyor.

Şehrin Tepeden Görünümü

Tepeden Port Vell-Barselona Limanı

 Montjuic Tepesi- Geleneksel Sardana Halayı Heykeli
Şehir ünlü mimar Antoni Gaudi’ye teşekkür borçlu. Barselona’yı Barselona yapan Sagrada Familia, Casa Battlo, Casa Mila, Park Güell gibi ünlü  mimari eserlerde Gaudi’nin imzası var.
Sagrada Familia Gaudi’nin ölümüyle birlikte yarım kalan bir bazilika. ‘Bitmeyen kilise’ olarak adı çıkmış. Yakından gördüğünüzde neden bir türlü bitemediğini daha iyi anlayacaksınız. O kadar büyük, görkemli ve her bir yanı sanatla bezenmiş bir yapı ki…




Casa Mila’nın özellikle bacaları ve balkonları yapının en dikkat çeken kısımları.


Casa Mila

Casa Battlo da harika bir ön cephe ve çatı görüntüsüne sahip.

Casa Battlo


Hansel ve Gratel masalındaki şekerden, pastadan yapılmış evleri anımsatan 2 yapısıyla Park Güell gerçekten göz kamaştırıyor. Parkı gezdikten sonra Park Güell’in sembollerinden olan kertenkele ile fotoğraf çekilmeden geçilmez. Tabi kertenkeleyi yalnız yakalayabilirseniz :)

Yapıların güzelliği beni gölgede bıraktı :)
Bir rahat bırakın ellemeyin şu kertenkeleyi artık 
Park Güell
Barselona’nın eski kenti olan Gotik Mahalle de turlamanız gereken bir bölge.

Gotik Mahalle
Şimdi La Rambla zamanı. La Rambla İstiklal Caddesi tadında cıvıl cıvıl bir cadde. Bir ucu şehrin en işlek meydanı Plaça de Catalunya’ya diğer ucu limana açılıyor. Yol boyunca sokak sanatçıları ve ressamları yerleşmiş. 


La Rambla’da gezerken uğramanız gereken bir mekan da La Boqueria pazarı. Burda çeşit çeşit meyve, sebze, meyve suları, deniz ürünleri ve tapaslar bulabilirsiniz.





Ra Rambla’dan limana doğru yürüdüğünüzde Christoph Colomb heykeli ile karşılaşacaksınız.

Christoph Colomb-yağmur sonrası gökkuşağı 
Heykelden hemen sonra Port Vell adı verilen Barselona Limanına ulaşacaksınız. Liman üzerinde Mare Magnum alışveriş merkezi ve etrafındaki kafelerde keyifli zaman geçirebilirsiniz.

Port Vell

Liman ve biz



Son olarak ta benim katılmayıp dinlenmeyi tercih ettiğim ama tabiî ki eşimin kaçırmadığı Camp Nou turu ile Barselona'yı noktalıyoruz.


Barselona'ya kadar gelmişken Figueres'te yer alan Salvador Dali Müzesini görmenizi tavsiye ederim. Dali Müzesi gezi notları burada
Keyifli Seyahatler :)





Hiç yorum yok :

Yorum Gönder